19 Kasım 2007 Pazartesi

Art İstanbul'un ardından

Cumartesi günü çok sanatsal bir gün geçirdim. Önce Art İstanbul'u ziyaret ettim( Hıncal Uluç ordaydı, bende dedim bir Hıncal'sız bir bensiz olmaz:) ) Tophane Antrepo 5 numarada gerçekleşen Art istanbul Pazar günü bitti o yüzden muhakkak gidin, görün diyemem ama sanat günlerini sevenler umarım kaçırmamıştır.
Bende beğendiğim bazı eserler ve ressamlar hakkında bilgi topladım. Bunları buradan paylaşmak istiyorum. Özellikle resimle ilgilenen ve bu sergiyi benim biraz geç haber vermemden dolayı kaçıran arkadaşlarım için hazırlıyorum :) Affedin beni...
İlk olarak Reyyan Somuncuoğlu' nun eserlerine değinmek istiyorum. Portre çalışmalarında kocaman iri gözleriyle Osmanlı kadın figürleri resmedilmiş. Hepsi birbirinden güzel sultanlar ve tablolara hayran kaldım. Sitesinde Art İstanbul'da sergilenen eserlerini görmeniz mümkün.



Çok yaratıcı ve önünde uzun uzun durduğumuz eserlerden biri de Alev Gözonar' ın karışık teknik olarak adlandırılan, istiridye şeklinde yapılmış seramik objelerin üzerindeki insan yüzü figürleriydi. Resimde de gördüğünüz gibi çılgın işi ama taktire şayan. Hayranlıkla bakakaldım.



Erol Özden 'in İstanbul temalı tabloları da inanılmaz güzeldi. Canlı canlı görmek lazımdı , o kocaman tablolarda her ayrıntı ve ışıkoyunları resmedilmişti. Tablolarının bulunduğu bölmeyi uzaktan gördüğümde ışıldıyan bir İstanbul manzarası belirdi. Bu ışık darbeleri ile gerçekten İstanbul gibi olmuş ışıl ışıl bir tabloydu.

Ve hayran kaldığım bir tabloda da , üzerinde gerçek bir at var yani o bir fırça eseri olamaz. Bu at tablosuna uzun süre bakıp bu canlı dedim fotoğraf falanda değil canlı kanlı gibiydi. Zaten atlara hayranım birde böyle bir tablo görünce mest oldum. Hikmet Karabulut' un fırçasından koşturan bu at canlıydı canlı. O atın fotoğrafını bulamadım ama bu da Hikmet Karabulut'un fırçasından bir at figürü.

Daha çok tablo ve ressamdan bahsedebilirim ama sanırım bu kadar yeter. Diğerleri bana kalsın. Art İstanbul'dan çıktığımızda arkadaşlarımla ben gözümüz gönlümüz doymuş bir halde bahtiyar olarak yolumuza gittik. Bir daha gtimeden önce haber vereceğim söz:)

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Canım arkadaşım bu güzel paylaşımın için çok teşekkür ediyorum...Resimler çok güzel , ressamların siteleri gezdim baktım hepsi ayrı ayrı çok güzelmiş gerçek ,resime olan ilgimi bilirsin resim yapasım geldi ...
zaten bu aralara hayalimdeki dağ evinin resimlerini yapmak istiyorum bakalım ...
Belki ev resmiyle beraber mutluğun resmini bile yapabilirim , ama sadece kendi resmimi :))) Herkesin mutluluk resmi farklı ...
Teşekkür ederim bu güzelliği paylaştığın ve bloğunda yer verdiğin için ...

Saadet Topçu dedi ki...

Ne demek, yediğim içtiğim benim gördüklerimi anlatıyorum :)