15 Mayıs 2012 Salı

12 Mayıs 2012 Cumartesi

Müzikal Geceler




İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları seyircilerinden biri olarak "tiyatromuza dokumayın! " diyor ve geleneksel yaz oyunlarını gururla yayınlıyorum.

Yaz oyunları Müzikal Geceler olarak, 1-7 Haziran 2012 tarihleri arasında sahnelenecek.Biletler 14 Mayıs 2012’den itibaren satışa çıkıyor. Lüküs Hayat, İstanbul Efendisi, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz ve Şark Dişçisi Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde.


Lüküs Hayat                               01 Haziran 2012 Cuma Saat: 21.00
İstanbul Efendisi                         03 Haziran 2012 Pazar Saat: 21.00
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz    05 Haziran 2012 Salı Saat: 21.00
Şark Dişçisi                                07 Haziran 2012 Perşembe Saat: 21.00


Bilet satış:
Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi  ve http://www.ibst.gov.tr/

23 Mart 2012 Cuma

KONSER TAKVİMİ



Chill-Out Festival istanbul 2012; 20 Mayıs
Mekan: Kemer Golf & Country Club


Babylon Soundgarden ; 26 Mayıs.
Konukları, Parov Stelar Band, Oi Va Voi, Caravan Palace , Büyük Ev Ablukada.
Mekan Parkorman

Madonna; 7 Haziran' da Türk Telecom Arena


Megadeth; 19 Haziran’da Maçka Küçükçiftlik Park


Electronica Festival; 23 Haziran
Mekan Parkorman

Pozitif Günler; 25-29 Haziran.
Konukları , Metronomy , Two Door Cinema Club, Nouvelle Vague, ZAZ.
Mekan Maçka Küçükçiftlik Park



İstanbul Open Air Festival; 4-6-7 Temmuz' da yapılacak. Konukları, Guns N’Roses, Godsmack, In Flames, Apocalyptica, Within Temptation, Ugly Kid Joe ...... diye devam ediyor yerli yabancı toplam 21 grubun izleneceği kapsamlı bir festival olacak.
Mekan Parkorman



Chris De Burg; 10 Temmuz ' da Parkorman' da.

21 Mart 2012 Çarşamba

18. İstanbul Tiyatro Festivali


Tema“Özgürlükler–Sorgulamalar”. İnsan haklarından göçe, savaştan şiddete insan yaşamını sarmalayan durumlar, konular ve gerçekler...
18. İstanbul Tiyatro Festivali, 10 Mayıs–5 Haziran tarihleri arasında yapılacak. Festival kapsamında yurt dışından 5, Türkiye’den 40’a yakın tiyatro ve dans topluluğunun 100’ü aşkın gösterisi seyircilerle buluşacak!

16 Mart 2012 Cuma

Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni



Ne güzel şey hatırlamak seni;

ölüm ve zafer haberleri içinden,

hapiste

ve yaşım kırkı geçmiş iken..


İstanbul Devlet Tiyatrolarında Nazım Hikmet şiirleriyle oluşturulmuş bir oyun var, şiirler Bursa Cezaevinden Piraye'ye.


Yazan: Nazım Hikmet

Yöneten: Metin Belgin
Dekor Tasarımı: Ethem Özbora
Giysi Tasarımı: Şirin Dağtekin Yenen
Işık Tasarımı: Önder Ay
Yönetmen Yardımcısı: Hidayet Erdinç
Reji Asistanı: Nimet İyigün
Asistanlar: Nurten İnan - Zehra Uzunali
Oyuncular: Metin Belgin, Hümay Güldağ Belgin, Çellist Julide Alpergin



OPERA AFİŞLERİ SERGİSİ (opera-bale 1941-2011)

9 Mart 2012 Cuma

Antonius ile Kleopatra


"Yıpratamaz zaman onun güzelliğini Solduramaz rengini bozamaz ahengini"


23 Nisan - 10 Haziran 2012 tarihlerinde Londra Olimpiyatları’nın bir bölümü olarak düzenlenen ve Shakespeare’nin 37 oyununun 37 değişik ülke tarafından oynanacağı Shakespeare’s Globe 2012 International Shakespeare Festival’ine Türkiye’yi temsilen davet edilen oyun atölyesi 26-27 Mayıs tarihlerinde Londra’da Shakespeare’s Globe’da Antonius ile Kleopatra oyunuyla seyirci karşısına çıkacak.

Shakespeare’nin en ünlü oyunlarından olan Antonius ile Kleopatra’da Haluk Bilginer Antonius, Zerrin Tekindor Kleopatra, Kevork Malikyan Enobarbus, Mert Fırat Cesar, Emre Karayel Pompeius rolüyle seyirci karşısına çıkacak. Oyunun diğer rollerini Onur Ünsal, Muharrem Özcan, Evrim Alasya, Gözde Kırgız, Zeynep Alkaya, Tuğçe Karaoğlan, Mehmet Özbek paylaşıyor.

Bülent Bozkurt’un çevirisiyle oynanacak Antonius ile Kleopatra’nın yönetmenliğini Kemal Aydoğan, sahne tasarımını Bengi Günay, ışık tasarımını İrfan Varlı yapacak.

Tolga Çebi’nin besteleceği oyunun müzikleri Tolga Çebi ve Kerem Kırca tarafından sahnede canlı olarak çalınacak.


28-29-30-31 Mart ve 1 Nisan oyunlarına yer kalmadı.

11 Nisan Çarş. 20.30(ind)

12 Nisan Perş. 20.30(ind)

13 Nisan Cuma 20.30

14 Nisan C.tesi 20.30

15 Nisan Pazar 16.00

Bilet fiyatları: Tam bilet: 40TL, Öğrenci bileti: 30TL

Online bilet almak için;

http://ebilet.oyunatolyesi.com

http://www.oyunatolyesi.com

Gişe Tel: 0216 345 39 39

Bilgi: Oyun Atölyesi

27 Ocak 2012 Cuma

Rosenbergler Ölmemeli mi? Rosenbergler Öldürülmemeli mi?



Rosenbergler Ölmemeli ama öldü, öldürüldüler. Ama artık Rosenbergler öldürülmemeli.

İstanbul Şehir Tiyatroları' nda izleyebileceğiniz Rosenbergler Ölmemeli artık biz insanoğlu için çok çarpıcı değil çok alışıldık bir senaryo, hemde gerçek bir senaryo. Çok başarılı bir iş sahneye konulmuş, bu alışıldık hale gelen tüm karanlık gerçekleri sahnede bizlere izlettiği için yönetmenini, ekibi, tüm oyuncuları tebrik ederim.
Bu gerçek Rosenbergler'in hikayesi ama Rosenbergler yerine istediğiniz adı koyun değişmez, Yıl 1950, yer Kuzey Amerika ama siz bir tarih seçin ve bambaşka bir ülke yine değişmez , savcısına, gazetecisine, yargıcına hatta senatör McCarthy'ye başka adlar verin değişmez. Değişmeden nesilden nesile kalan utanç dolu bir miras. Büyük dünya mirasımız.

1950'nin Amerika'sın dan bugünün Amerika'sına bir şey değişmemiş. Medya aynı medya, şov aynı şov, ona itaat etmeyen yada onun istediğini yapmayan herkes de büyük düşman . Yani Amerika aynı Amerika.

Barış Dinçel'in ilgi çekici sahne tasarımı ile güçlenmiş bir anlatım, insanı insan olduğundan şüphe ettiren dünya adaleti ve gerçek bir hikaye . Aslında bu gerçek hikayelerden sadece birinin yansıması, hala yaşanmakta olan gerçeklerin sahneye ışık hüzmesi gibi yayılması. 1950'lilerin afyonlu beyinlerinin 2000 yıllarında sarhoşluğunun süregelmesine dem vurduran bir oyun.


Bu Rosenbergler suçsuz muymuş peki? Olur mu öyle şey? Suçlular tabi ki. Sistem çarkında olmayan herkes gibi onlarda suçlu.

Fotoğraflar: Facebook/ Rosenbergler Ölmemeli

11 Ocak 2012 Çarşamba

Yılın Çevre Suçluları


Ocak ayının sonunda, Berne Declaration ve Greenpeace İsviçre bir kez daha insan haklarını hiçe sayan ve çevreyi göz ardı eden şirketlere Public Eye ödülleri dağıtılacak. Bu seferki adaylar: Barclays (İngiltere), Freeport McMoran (ABD), Samsung (Güney Kore), Tepco ( Japonya), Vale (Brezilya) ve Syngenta (İsviçre).

Yılın en kötü şirketleri için oylama bugün başlıyor ve 26 Ocak'a kadar devam edecek. Bu senenin listesi sivil toplum kuruluşları tarafından belirlenmiş 40 vakanın arasından seçilmiş. Şimdi biraz adaylara göz atalım.

Japonya'nın en büyük enerji şirketi TEPCO, maliyetleri düşürmek için nükleer tesislerinin yapısal güvenliğini ihmal ediyor. Hâlbuki Fukushima felaketi ve sonucunda insanların, toprağın ve denizlerin radyoaktiviteye maruz kalması engellenebilirdi.

İsviçre agrokimya ve tohum üreticisi Syngenta, Güney Yarımküre'deki insanlara zarar veren zehirli Paraquat adlı bitki öldürücü ilaçları pazarlamaya devam ediyor. Birçok çiftçi bu ilacı kullandıktan sonra zehirlendi veya hayatını kaybetti. Şirketin Atrazine adlı böcek öldürücü ilacı ise ABD'nin orta batısındaki içme sularının %90'nına bulaştı.

İngiliz Banka Şirketi Barclays, dünyanın en büyük dördüncü bankası ve dünyadaki en hızlı büyüyen gıda spekülatörü. Küresel gıda fiyatları bu banka yüzünden sürekli yükseliyor. 2010 yılında 44 milyon insan yükselen gıda fiyatları nedeniyle gittikçe yoksullaştı.

Dünyanın en büyük Amerikan altın ve bakır maden şirketi Freeport McMoRan, 45 senedir faaliyetleriyle Batı Papua halkına ve doğasına zarar veriyor. Maden hergün ağır metaller içeren 230.000 ton tortu üretiyor ve Dünya Mirası listesinde olan bu alan büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalıyor.
Güney Kore markası Samsung ise, listeye fabrikalarında çalışanlarının güvenliğini sağlamadığı için giriyor. Üretiminde zehirli ve yasaklanmış maddeleri kullanıyor. Malesef 140 çalışanına kanser teşhisi konulmuş ve en az 50 genç çalışan hayatını kaybetmiş.

Brezilya'nın ve dünyanın ikinci büyük maden şirketi Vale... Şirketin 60 yıllık tarihinde çiğnenen insan hakları mı dersiniz yoksa kötü çalışma koşulları mı veya doğa sömürüsü mü? Vale, Amazon'daki Belo Monte barajının inşasında yer alıyor. Baraj, konu hakkında söz sahibi olamayan ve tazminat alamayan 40.000 insanın yer değiştirmesine neden olacak. Aynı zamanda baraj, Constance Gölü boyutundaki bir alanı sular altına bırakarak, yerel halk, hayvan ve bitkiler için felaket sonuçlara yol açacak.

Alıntı :http://www.greenpeace.org/turkey/tr/

10 Ocak 2012 Salı

Sinemalarda Merak Ettiklerim

En çok sinemaya gitmeyi ihmal ediyorum, bu yüzden bir çok film ben izleyemeden gösterimden kalkıyor. Bu sefer kararlıyım listemi yaptım sinemaya gideceğim.

Listemin ilk sırasında Labirent var. Meltem Cumbul ve Timuçin Esen' in başrollerinde oynadığı film hem oyuncu kadrosuyla hemde hikayesiyle ilgi çekici. Görmek gerek.





Johnny Deep olmadan olmaz, filmin konusu mühim değil nasılsa ben sadece onun oyuncuğunu izlemeye gidiyorum. Tamam itiraf etmem gerek sadece oyunculuğuna değil kendisinin de hastayım.


Demet Akbağ olan filmleri izlememek olmaz. Ayrıca slogan gayet iyi "Biz her türlü şiddete karşıyız! "



12 Eylül' e mizahi bir bakış açısı denince bu filmi de izleme listeme aldım gitti. Bir 12 EYLÜL komedisi :)

Bir Zamanlar Anadolu' da

Sizlerde benim gibi sinemada izleme şansını yakalayamadıysanız üzülmeyin DVD' si çıktı , artık izleyebiliriz.

29 Aralık 2011 Perşembe

Opera Komik


İstanbul Devlet Tiyatroları yeni oyunu Opera Komik
19. yüzyılın Paris’i, Bizet’in yeni operası Carmen’in açılış gecesinde Opera Komik'in fuaye ve localarda dönen tiyatrolarına tanık oluyoruz. Burjuva izleyiciler eleştirilirken, sanat dünyasının iki yüzlülüğünü de işleyen oyun, konu itibariyle komik ama alt metinde gayet ciddi bir eleştirel uslüba sahip.

Bizet, operası Carmen'i sevmeyeceklerini, kalıplaşmış mutlu bir sona ve işleyişe sahip olmadığı için anlamayacaklarını öngörmüş. Yanılmamış ve ne yazıkki bu eleştirilere ömrü dayanmamış. Bizet için büyük bir acı ama ne de güzel bir intikamdır Carmen. O dönemin bir çok isminin adı bile anılmazken Bizet Carmen'le bugün bile yaşıyor. Çünkü o herkesin yaptığı gibi beğenilecek kaygısıyla yapmamış o kendi eserini yaratmış. Bravo...

Yazan: Nagle Jackson
Çeviren: F.Çiğdem Aydın
Yönetmen: Mutlu Güney
Yönetmen Yrd.: Hakan Vanlı
Dramaturg: Olgun Yalçınar
Dekor Tasarımı: Behlüldane Tor
Kostüm Tasarımı: Nalan Alaylı
Işık Tasarımı: Nejat Karaorman
Oyuncular:
Odile: H.Merih Atalay
M.De La Cornıche: Umut Demirdelen
Madam De La Corniche: Sevinç Erol
Viviane: Mevra Ustaoğlu
La Tarhine: Ebru Saçar
Bizet: Nişan Şirinyan
Ernest: Ergun Akvuran
Vigneron: Yusuf Atala
Hector: Burhan Yıldız
Gounsel: Erdoğan Aydemir
Zerbinet: Şeyda Pektok
Pils: Zeynep Alper
Fabian: Taner Şavşet
Fotoğraf: Tiyatronline

Bundan utanç duyan kimse yok, bari ben utanayım...


Atatürk Kültür Kültür Merkezi'nin Büyük Salonu 1300 kişiliktir.
Yanısıra 500 kişilik Konser Salonu,
200 kişilik Oda Tiyatrosu,
120 kişilik Aziz Nesin Sahnesi
ve koltuk sayısını bilmediğim bir Sinema Salonunu barındırır.
Toplam koltuk kapasitesi haftada yaklaşık 15.000'dir.
Bu rakam ayda 60.000, sekiz ay süren bir sezonda 480.000'e ulaşır.
Demek ki şu son dört sezonda toplam 1.920.000 sanat izleme imkanı ortadan kaldırılmıştır...
Aklınızda kalsın diye bir de yazıyla: Birmilyondokuzyüzyirmibin...
Bundan utanç duyan kimse yok, bari ben utanayım :( YÜCEL ERTEN

Bende utanıyorum :(

27 Aralık 2011 Salı

Yılın En İyi Tiyatro Oyunu: Ölüleri Gömün


Tiyatro Dergisi"nin "Tiyatro Ödülleri 2011" ödül töreni dün akşam Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde yapıldı ve Yılın Yapımı , Yılın sahne Tasarımı ve En iyi Işık dallarında ödülleri "Ölüleri Gömün" aldı. Ben hala bu bu oyunu izlemedim. O kadar çok oyun var ki izle izle bitmiyor. İstanbul'da yaşamanın avantajı ve dezavantajı bu sanırım, her şey çok bol ama hepsini görmek imkansız.Yinede çok şanslıyız. Ölüleri Gömün izlemek için listeye aldığım bir oyun çünkü savaş karşıtı hikayesi ilgimi çekmişti. Şimdi daha da merak ediyorum.
Diğer ödüllerse;
Yılın Erkek oyuncusu ödülü : Fatih Sevdi ve Ushan Çakır
Yılın Kadın Oyuncusu : "Yüzyılın Aşkı" oyunuyla Sanem Öge
Yılın Yönetmeni ve Yılın Oyun Yazarı : "Güzel Şeyler Bizim Tarafta" Berkun Oya
En iyi Oyun Müziği ve En iyi Koreografi: İstanbul Şehir Tiyatroları Tehlikeli İlişkiler oyununa verildi.

23 Aralık 2011 Cuma

SALVADOR DALİ SERGİSİ



Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ev sahipliğinde, Tophane-i Amire Kültür Sanat Merkezi'nde Salvador Dali’nin, “İlahi Komedya”, “Sürrealizm İzleri”, “Gala ile Akşam Yemeği” adlı 3 ayrı başlıktaki 120 eseri yer alacak.

Sergi 23 Aralık 2011- 26 Şubat 2012 tarihleri arası her gün 10.00 - 17.00 arasında görülebilir.

“Ben sürrealizmin ta kendisiyim.” der Salvador Dali.

19 Aralık 2011 Pazartesi

W.E


W . E, 2012'in ilk yarısında gösterime girecek olan filmlerden biri. Benim ilgimi çekmesinin nedeni yönetmen koltuğunda Madonna isminin geçmesi. Evet bildiğimiz anlı şanlı Madonna yönetmenliğini yapıyor.
Film, İngiltere Kralı 8. Edward ve Amerikalı Wallis Simpson'ın yaşadığı aşkı ve skandalı konu alıyor ama bu konuya paralel Prenses Diana ile Dodi El Fayed’in ilişkisine de dokunduruyor muş.İşte bu hikayeye gönderme yaparken de başka bir tanıdık isme rastlıyoruz.Filmde Prenses Diana’nın Mısırlı sevgilisi Dodi El Fayed’in babası Muhammed El Fayed rolünü benim çok sevdiğim Haluk Bilginer oynamış.
Bu filmi seyretmek şart oldu.

16 Aralık 2011 Cuma

Sidikli Kasabası Müzikali



İstanbul Devlet Tiyatrolarının yeni sezon müzikali Sidikli Kasabası, genç oyuncu kadrosunun birbirinden güzel ses renkleriyle sidikli bir hikayenin tınısını güzelleştirmiş. Yalnız, ses sisteminin fazlasıyla açık olmasından mı yoksa başka teknik konulardan mı bilemiyorum özellikle replikler kısımlarında rahatsız edici ses patlamaları oluyordu.
Oyunun konusu oyuncularında bahsettiği üzere çok b..tan ama alt metinde anlatılanlar layıkıyla veriliyor. Ayrıca bir müzikalde bu kadar yeni oyuncuyu başarılı bir performansla seyretmek çok keyifli. Devlet tiyatrolarının her zaman kalite farkı var tabi ki.

Benim için düşüş sahnesi ve yavaşlatılmış bölümler çok eğlenceliydi. Uzun bir müzikal ama zaman bu b..tan mevzu ile çok güzel akıp geçiyor. Bu oyun izlenmeli...




Müzik: Mark Hollmann
Sözler: Mark Hollmann - Greg Kotis
Yazan: Greg Kotis
Çeviren: Barış Arman
Sanat Danışmanı: Galip Erdal
Şarkı Sözleri Adaptasyon: Nebi Birgi
Yönetmen: Oğuz Utku Güneş
Müzik Direktörü: Murat Kodallı
Koreografi: Nebi Birgi
Dekor Tasarımı: Şirin Dağtekin Yenen
Kostüm Tasarımı: Mihriban Oran
Işık Tasarımı: Önder Arık
Yönetmen Yardımcıları: Sevil Tufan-Aslı Zırhlı
Oyuncular:
Memur Lockstock: Doruk Şengün
Küçük Sally: Berfu Aydoğan
Caldwell B.Cladwell: Barış Arman
Bobby Strong: Nebi Birgi
Hope Cladwell: Ceren Gündoğdu
Penelope Pennywise: Selmin Artemiz
Memur Barrel: Efe Ünal
Senatör Fipp: Taner Tunçay
Bay Mcqueen: Adnan Yiğit
Kate: Aslı Zırhlı
Ally: Didem Atasoy
Maria Augusta: Nazlı Uğurtaş
Josephine Strong: Sevil Tufan
Keskin Bıçak Mary: Derman Çinkılıç
Bastıbacak Becky: Güniz Bilge
Korkak Sue: Ayşe Günyüz
Minik Tom: Alper Aksoy
Dilsiz Dolly: Beste Özgümüş
Zulacı Robby: Köksal Ünal
Balıkçı Bill: Hilmi Duruoğlu

İstanbul Şehir Tiyatrolarında Ufak Bir Hata ve Kargaşa



Evet, İstanbul Şehir Tiyatrolarında "Ufak Bir Hata" var. "Ufak bir hata"nın tam nerede olduğunu çözemediysem de oyunun akşını ve oyuncular Selin Türkmen ve Tolga Coşkun'un performansını çok başarılı buldum. İstanbul Şehir Tiyatrolarında Genç Tiyatrocuların eserleri de sahneleniyor, işte bu oyunda onlardan biri. Çok güzel mutlaka izlenmeli diyemiyorum ama kötü demekte mümkün değil. Genç Tiyatrocuların oyunlarını da izlemek ve ilerde neler yapacaklarını, değişimlerini hep birlikte görmek gerek.

azan : FİLİZ ADIGÜZEL
Yöneten : BERNA ADIGÜZEL
Dramaturgi : SİNEM ÖZLEK
Işık Tasarımı : MURAT İŞÇİ
Yönetmen Yardımcısı : ÖZGE O'NEİLL, ÖZDEN GÖKÖZ
Süre : TEK PERDE / 1 SAAT 10 DAKİKA



İstanbul Şehir Tiyatrolarında bir de KARGAŞA var.Gerçek bir kargaşa, yine oyunu bütünüyle anladım dersem yalan olur. Ama oyuncuların kısa geliş gidişleriyle anlattıkları hikayeler çok çarpıcıydı. Beş kadının hayatlarındaki erkeklere dair acılarının farklı bir üslupla anlatıldığı ilginç bir oyun. Oyunun final sahnesi hafızamda kalan en önemli kısım oldu.


OYUNCULAR
ECE ÖZDİKİCİ, EZGI SÜMER YOLCU, İREM ARSLAN AYDIN, NERGIS ÇORAKÇI, ZEYNEP ÖZYAĞCILAR

Yazan : ABDUL MOUNEM AMAYRİ
Çeviren : EZGİ SÜMER YOLCU
Yöneten : ABDUL MOUNEM AMAYRİ
Dramaturgi : DİLEK TEKİNTAŞ
Koreografi : HANDAN ERGİYDİREN
Sahne Tasarımı : ABDUL MOUNEM AMAYRİ
Işık Tasarımı : ABDUL MOUNEM AMAYRİ - MURAT İŞÇİ
Kostüm Tasarımı : DUYGU TÜRKEKUL
Efekt : ERHAN AŞAR
Yönetmen Yardımcısı : NİHAT ALPTEKİ, ASLI NARCI

28 Ekim 2011 Cuma

Şark Dişçisi




Ermenice mizah edebiyatının önemli temsilcilerinden Baronyan'ın 'Şark Dişçisi' oyunu Engin Alkan yönetmenliğiyle İstanbul Şehir Tiyatrolarında oynanıyor. Engin Alkan eli değen her iş gibi rengarenk bir müzikal sahnede. Benim favorim hala "İstanbul Efendisi" oyunu olsada "Şark Dişçisi" 3 saat boyunca keyifle izleniyor. Ermeni şivesi, dansları, kostüm ve makyajları, orkestra ve birbirinden yetenekli oyuncularla güzel bir sahne cümbüşü. Sezonun iyi oyunlarından biri ve muhakkak izlenmeli. Naçizane tavsiyemdir.

7 Ekim 2011 Cuma

Gönlümdeki Osman Hamdi Bey



Sezon yepyeni oyunlarla açıldı, arkadaşlarımla açılışı Şehir tiyatrolarında yaptık. İşte benden oyuna dair birkaç kelam.


Osman Hamdi Bey, ünlü tablosu "Kurbağa Terbiyecisi" ile bilinir ama bu tiyatro oyununda onu ve hayatındaki herşeyi daha yakından görmek mümkün. Osman Hamdi Bey, küçükkken tesadüfen Gebze'deki müze evini görüp tanıdığım bir karakterdi benim için. Sonraları İstanbul Arkeoloji müzesini bugüne kazandıran kişi olduğunu öğrenmiş hayranlığım artmıştı. Şimdi de bu oyun ile onun yaşamına ve idealist bir yaklaşımla İskender Lahtini padişaha karşı koymak uğruna nasıl koruduğuna şahitlik etmiş oldum. Bu oyun baştan aşağı tarihi bir ders niteliğinde. İzlemek şart.




Osman Hamdi Bey hakkında daha fazla bilgi için sitesine göz atmanızı tavsiye ederim. Ülkemizin böyle idealist insanlara her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.




Yazan : GÜLSÜN SİREN KINAL
Yöneten : ENGİN GÜRMEN
Dramaturgi : ÖZGE ÖKTEN
Müzik : SELİM CAN YALÇIN
Sahne Tasarımı : NİLGÜN GÜRKAN
Işık Tasarımı : F.KEMAL TİĞİTCAN
Kostüm Tasarımı : NİLGÜN GÜRKAN
Yönetmen Yardımcısı : M.DERYA KILIÇ-EMRE NARCI- ENES MAZAK

OYUNCULAR
ASLI NARCI, AYŞE NURSELİ TIRIŞKAN, AYŞEN SEZEREL, CEM URAS, CEYSU AYGEN, EMRE NARCI, ENES MAZAK, ENGİN GÜREMEN, ÖZGÜR DAĞ, TOLGA YETER, VILDAN GÜRELMAN, YAĞIZ PALA

27 Eylül 2011 Salı

Maya Sahnesi Ekim Programı



15 Ekim Cumartesi 20.30 "Otobüs" / BGST Tiyatro Boğaziçi

19 Ekim Çarşamba 20.30 "Kökler" / Karmadrama

20 Ekim Perşembe 20.30 "Selam Sana Shakespeare" / BGST Tiyatro Boğaziçi

21 Ekim Cuma 20.30 "Üstü Kalsın" / Tiyatro Gerçek

23 Ekim Pazar 18.00 "Molière Efendi" / BGST Tiyatro Boğaziçi

26 Ekim Çarşamba 20.30 "Kökler" / Karmadrama

27 Ekim Perşembe 20.30 "Selam Sana Shakespeare" / BGST Tiyatro Boğaziçi

28 Ekim Cuma 20.30 "Üstü Kalsın" / Tiyatro Gerçek

29 Ekim Cumartesi 20.30 "Yeni Bir Hayat İçin" / BGST Tiyatro Boğaziçi

Rezervasyon ve iletişim:

0 212 252 74 52 – 0 535 646 04 44
info@mayasahnesi.com
www.mayasahnesi.com

İstiklal Caddesi,Halep Pasajı, Beyoğlu-Istanbul

14 Eylül 2011 Çarşamba

Devlet Tiyatroları 1 Ekim’de Perdelerini Açıyor!...



Devlet Tiyatroları’ nın 2011 – 2012 ilk yarısını 12 yeni oyunla açıyor. İşte oyunlar;

YERLİ OYUNLAR

KÖROĞLU’NUN MEYDANA ÇIKIŞI Yaşar Kemal (İlk sahneleniş)

KANTOCU Haldun Dormen (DT’de ilk kez)

BİR ŞEHNAZ OYUN Turgut Özakman

YUNUS EMRE Recep Bilginer

NEREYE? Hüseyin Alp Tahmaz

ALAADDİN’İN SİHİRSİZ LAMBASI (Ç.O.) Harun Özer (İlk sahneleniş)

BİR TAYYARE SERÜVENİ Firdevs Aylin Tez (İlk sahneleniş)

VE HEP BİRLİKTE SOLDAN ÇIKARLAR Kerem Kurdoğlu (İlk sahneleniş)

YERİN ALTINDA Sema Göktaş (İlk sahneleniş)

ANAM BACIM AVRADIM İnanç Yılan

ENTRİKALI DOLAP KOMEDYASI Yunus Emre Gümüş

ÇOCUKTAN AL HABERİ (Ç.O.) Vedat Demirci (İlk sahneleniş)

ZALIM MAHMUT (Ç.O.) Salih Dündar Müftüoğlu (İlk sahneleniş)

KAYIP BOLLUK ÜLKESİ (Ç.O.) Harun Özer (İlk sahneleniş)

BATAKHANE GÜZELİ Erman Canatan

AÇIL KAFAM AÇIL Refik Erduran

MEM İLE ZİN Cuma Boynukara

KUVAY-İ MİLLİYE Nazım Hikmet

SERSEM KOCANIN KURNAZ KARISI Haldun Taner

ELMA HIRSIZLARI Faruk Erem - Memet Baydur (İlk sahneleniş)

KIRMIZI ŞEMSİYE (Ç.O.) Aytül Akal, Mavisel Yener, Nilay Yılmaz (İlk sahneleniş)

AK KARTALIN OĞLU GILGAMEŞ Orhan Asena (İlk sahneleniş)


YABANCI OYUNLAR

BARIŞ Aristophanes

KARINCALAR John Steinbeck ve Boris Vian (İlk sahneleniş)

SIRÇA KÜMES (CAM BİBLOLAR) Tennessee Williams

OPERA KOMİK Nagle Jackson (Türkiye’de ilk kez)

KIRMIZI John Logan (Türkiye’de ilk kez)

AŞKIN SIRADANLIĞI Savyon Liebrecht (Türkiye’de ilk kez)

YANIK Wajdi Mouawad (Türkiye’de ilk kez)

SİDİKLİ KASABASI MÜZİKALİ Greg Kotis (DT’de ilk kez)

AT Gyula Hay

ROMEO İLE JULİET William Shakespeare

SATICININ ÖLÜMÜ Arthur Miller

KÜÇÜK ADAM NE OLDU SANA Hans Fallada

BÜTÜN OĞULLARIM Arthur Miller

ANITA’NIN AŞKI ya da

ANTIGONE NEW YORK’TA Janusz Glowacki

CARAR ANA’NIN SİLAHLARI Bertolt Brecht

KULAKTAN KULAĞA Lady Augusta Gregory

ŞAHANE DÜĞÜN Robin Hawdon

GÜZEL VE ÇİRKİN (Ç.O.) Jan Aust

BİR YAZ DÖNÜMÜ GECESİ RÜYASI William Shakespeare

SEZUAN’IN İYİ İNSANI Bertolt Brecht

ORKESTRA Arthur Miller

FİGARO Angelo Savelli (Türkiye’de ilk kez)

GEORGE DANDIN Moliere (DT’de ilk kez)

ANTIGONE Sophokles

9 Eylül 2011 Cuma

JAMİROQUAI Konserinden Esintiler





Jay-Kay ayağını burktu diye JAMİROQUAI konserleri iptal oldu ama sağolsun bizi fazla bekletmediler ve geldiler. Pazartesi akşamı çok eğlenceli bir konser geçirdik sadece sakatlığı nedeniyle Jay-Kay şu meşhur hoplama zıplamalarını yapamadı. Oda içimizde uhde kaldı.











4 Ağustos 2011 Perşembe

Gustavo Dudamel ve Venezüella Simon Bolivar Gençlik Orkestrası



El Sistema eğitim sistemi ,yoksul çocuklara iyi müzik yapmayı öğreten bir oluşum. Dr Jose Antonio Abreu'nun geliştiridiği bu sistemle çocuklar müziğe yöneliyor ve sokakların kötü dünyasından kurtuluyorlar. Üstelik bu klasik müzik eğitimini karşılıksız sağlıyorlar. İşte bu sistemden yetişmiş yetenekli gençlerin orkestrası, Venezüella Simon Bolivar Gençlik Orkestrası 'da 8 ve 9 Ağustos tarihlerinde Haliç Kongre Merkezinde iki konser verecek.


Orkestranın ismi Büyük Kolombiya birliği kurucusu devrimci Simon Bolivar'dan geliyor.

Orkestra şefi Gustavo Dudamel, 30 yaşında bu sistemden yetişmiş son dönemlerin yükselen değeri olarak bakılan genç bir şef.

Bence bu konser izlenmeli , El Sistema örnek alınmalı, bu coğrafyada da hayata geçirilmeli.

Bu özel konserin bilet fiyatları 300 TL, 200 TL, 150 TL, 90 TL ve öğrenci 25 TL

27 Temmuz 2011 Çarşamba

AMY



Yeni birşeyler yaratamayacak olman çok acı, sesini özleyeceğim.

19 Temmuz 2011 Salı

Ezgisiyle, Dansiyla Balkan Renkleri



"Doğunun yolu Batıyla kesişti, Batının dansı Orta Asya’nın müziğiyle renklendi. Ezgi dansa döndü, dans renklere, gün geldi “Bir fırtına tuttu bizi”, gün geldi “Damat” olduk halay çekildi. Muhacir, mübadil, göçmen olduk.
Türküler Göçtü, Dansla Elele Katar Oldu Yollara, Yürekleri Dağlayan Büyük Göçe Merhem… "

Enka Kültür Sanat 23. Yıl Yaz Etkinlikleri kapsamında 20 Temmuz 2011 Çarşamba akşamı 21:15'te Enka Açıkhava Tiyatrosu İstinye'de Folklor Kurumu olarak Tiyatral bir dans gösterisi sunacağız. Benimde rol aldığım bu balkan gecesine, bizimle ağlayıp bizimle eğlenmek üzere herkesi bekliyoruz.

Enka Kültür Sanat 23. Yıl Yaz Etkinliklerine ait biletleri, Enka Vakfı Sadi Gülçelik Spor Sitesi'nden ya da Biletix'ten satın alabilirsiniz.
Biletix'e,bağlanmak için tıklayınız
Enka Sanat için buraya tıklayınız.

7 Temmuz 2011 Perşembe

İçine Rockçı kaçmış bir Cazcı, Jamie Cullum





Bu hiperaktif adam için başka tabir bulamadım .Ona "Cazın yaramaz çocuğu" diyorlar, çok doğru, sahnede gördüğüm tam da buydu işte. Konser boyunca yerinde duramayan küçük bir çocuk gibiydi. Zaten yaşındanda çok küçük gösteren bu ufak tefek adam hepimizi kendine hayran bıraktı. Müziği ve sesi ile herkesin beğendiği Jamie, dinleyicileri arasına sempatisiyle daha fazlasını kattığını söleyebilirim sanırım.



Dün akşam Santral İstanbul'da verdiği keyifli gece sonunda "Evinize gidin ve arkadaşlarınıza bu akşam çok eğlendiğimizi anlatın" dedi. Hepimiz eğlendik ama sanırım o da bu dinleyici kitlesinden çok memnundu. Konser öncesi kendisiyle tanışma fırsatım oldu, TV de gördüğümden daha da küçük gencecik bir adamla karşılaşınca şaşırdım. Jamie 'i etrafa yaydığı enerji ve yerinde duramayan haliyle herkesi kendine hayran bıraktı. O sadece sahnede değil sahne dışında da yaramaz bir çocuk gibi sevimli.



Bu yetenekli adam piyanosunun başında sınır tanımıyor, sesi ,sempatik tavırları, dans eden seyircilerin yanına gidip içten sarılmaları, yüksek enerjisi ve komik sohbeti ile biz dinleyicilerine özel bir gece yaşattı.



"Yine gelirim dedi" umarım gelir, onu canlı dinlemek çok keyifli.