Ebru ile ilgili daha önce yazmıştım düşüncelerimi, birde unutulmaması gereken Kat-ı sanatımız var. Bu sanatı icra eden arkadaşım Haluk Kürkçüoğlu İzmir'de Ebru ve Kat-ı ile ilgili atölye çalışmaları yapıyor , ders veriyor. İzmir bölgesinde olup ilgilenenler için kendisine bloğundan ulaşabilirsiniz.
Türk İslam sanatlarımızla ilgilenen el emeği göz nuru döken tüm dostlara sevgiler. Bu sanatların icrası sabır gerektirir ve sonuçta zor olan her şey gibi bakmaya doyamayacağınız eserler ortaya çıkmaktadır. Haluk'ta göz nuru döküp yaptığı bu Kat-ı çalışmalarını bitirdiğinde büyük sevinç yaşıyor, bunu paylaşmak güzel. Haluk Kürkçüoğlu ebru ve kat-ı larını görmek için burayı ziyaret edin. Sizin de gözünüz gönlünüz açılsın.
Türk İslam sanatlarımızla ilgilenen el emeği göz nuru döken tüm dostlara sevgiler. Bu sanatların icrası sabır gerektirir ve sonuçta zor olan her şey gibi bakmaya doyamayacağınız eserler ortaya çıkmaktadır. Haluk'ta göz nuru döküp yaptığı bu Kat-ı çalışmalarını bitirdiğinde büyük sevinç yaşıyor, bunu paylaşmak güzel. Haluk Kürkçüoğlu ebru ve kat-ı larını görmek için burayı ziyaret edin. Sizin de gözünüz gönlünüz açılsın.
Kat-ı Sanatımız;
Herhangi bir düz kağıdın, süslü kağıdın (mesela ebrulu bir kağıdın) veya derinini oyulmasıyla yapılan sanata katı'denir. Katı' sanatında, kesilip çıkartıldıktan sonra başka bir yere yapıştırılan kısma "erkek oyma", içi oyulmuş kısma ise "dişi oyma" adı verilir. Cilt sanatının şemse ve köşebent tarzındaki ince ve zarif motifleri, hüsn-i hat örnekleri, vazo desenleri tek çiçekler, buketler, tabiat manzaraları ve tasvirleri oyma sanatında en çok rastlanan şekiller olarak, cilt kapaklarında, murakka' kıt'alarda, albümlerde ve el yazması eserlerin süsleri arasında görülür. Katı' sanatının kâğıt üzerindeki en eski örneklerine İran'da rastlanmıştır. Osmanlılara gelişi XVI. yüzyılın başlarındadır. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman devrinde katı', önemli bir sanat dalı olarak tezhipten sonraki en önemli süsü onuştur. Bu yazma eslerde oyma olarak tezyini motiflere ve çiçeklere kadar hemen her şekil denenmiştir. Bu kâğıt oyma sanatıyla uğraşanlara "Katı'an" (Oymacılar) denmiştir.
XVI. yüzyılda gördüğü rağbetle giderek gelişen kâğıt oymacılığı, XVII. ve XVIII. yüzyıllarda da bu dönemlerin sanat anlayışına uygun eserlerle ilerlemeye devam etmiştir. XVII. yüzyıl başlarında Türk kâğıt oymacılığında isim yapan en büyük sanatkârlardan biri olan Bursalı Mevlevi Fahri Dede başta olmak üzere, Nakşî, Halazâde Mehmed, Mahmud el Gaznevî Derviş Hasan Eyyubî gibi adı bilinen katı' ustaları kadar, bu sahanın isimleri meçhul kalmış sanatkarları da süsleme tarihimizde iz bırakan nadide eserler yaratmışlardır.
Katı' sanatı XVIII. yüzyılda da özellikle çiçek türündeki eserlerle canlılığını devam ettirmiştir. 1729 tarihli bir minyatür albümünün sayfaları arasında bulunan sade, fakat nefis kompozisyonlar içindeki değişik türde oymalar ile bir Divan'daki vazolu ve çiçekli bahçe manzaraları, bu yüzyıldaki kâğıt oyma sanatının en güzel örnekleri arasındadır.
XVII. yüzyılda Anadolu'ya gelen Batılı seyyahların beraberlerinde götürdükleri bazı eserler yoluyla, katı' tekniği Osmanlılar kanalıyla Avrupa'ya geçmiştir. Nitekim XVI. yüzyıl sonlarıyla XVII. yüzyıl başlarında Batı'da kâğıt oymalarına karşı büyük bir ilgi başlamıştır. Bu sanatı benimseyen Avrupalılar, bir süre sonra silhouette (gölge) adını verdikleri kendi tarzlarını geliştirmişlerdir.
Ciltçilik, hattatlık, ebru gibi klasikleşmiş Türk sanatlarının gerilemesine paralel olarak Katı' sanatı da gerilemiş yok olmaya yüz tutmuştur. XIX. yüzyılda bu sahada hiçbir ciddi eserin ortaya konulamaması bu sanatın dalının sonunu getiriştir.
Bütün klasik Türk-İslam sanatlarında olduğu gibi, oldukça sabır ve dikkat isteyen bu sanatın temsilcileri az da olsa günümüzde çalışmalarına devam etmektedir. İstanbul eski eserler müzesinde iki örneği olan bu sanatın halk tarafından bilinmemesi yayılmamasındaki en önemli sebeptir.
YAPILIŞI:Bu sanatın en önemli malzemesi sabırdır. Hat çalışmak isteyenlerin hatta yakın olması ya da en azından yazının karakterlerini bozmaması gerekir. Her hangi bir kâğıttan ya da deriden yapılabileceği gibi, hafif renkli ebrular üzerinde de denenebilir. Sanatkârın zevkine kalmış motifler, resimler uygulanabilir ya da hat örnekleri kesilebilir.
İthal pastel renkli fon kartonlarında güzel durur. Kâğıdın arkası 0,5 mm x 0.2mm. (bu kesin bir ölçü değildir 0.7mm. x 0.3mm. de olabilir) Dikey ve yatay olarak kareler çizilir, istenirse baklava dilimi şeklinde yada altı köşeli yıldızlar şeklinde de çizilebir... Yazacağınız yazı ya da yapacağınız resim bu çizilen şekillerin üzerine ters olarak çizilir. (Eğer hat yazılacaksa yazının ters yazılması gerekir) Kareler ucuna karga burun uç takılmış gretuar yardımıyla birer birer kesilir. Yazıya denk gelen kareler de yazının kenar çizgisiyle karenin içte kalan kısmı kesilir. Bu şekilde kesim işine devam edilir. Yaklaşık 50x70 ebadındaki bir kağıtta 05x02 ebadında çizilmiş karelerle 2500-3000 civarında kare kesmeniz gerekir. Bittikten sonra dantel gibi işlenmiş yekpare bir kâğıt üzerinde bir hat ya da resim elde etmiş olursunuz.. İsterseniz arkasına başka bir kartonu da fon olarak kullanabilir hatta kestiğiniz kağıtla fon karton arasında boşluk bırakarak derinlik kazanabilirsiniz.
Alıntı : Rıza GÖRÜŞ Kalem Güzeli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder