31 Mart 2010 Çarşamba

Rumi ve Şems Diyarı



Yoğun bir kış sonrası nihayet küçük bir gezi kaçamağı yapabildim ve Konya'nın yolunu tuttum. Konya beklediğimden daha güzel bir şehirmiş doğrusu, her tarafında Selçuklu eserlerine rastlamak mümkün. Biz 4 arkadaş elimizde harita ve daha önce gezip görenlerin tavsiye ettiği bir yazıyı alarak Konya'yı keşfe çıktık. Bende yazıyorum ki bizden sonra gidenlerde buraları muhakkak görsünler.

Konya bana öncelikle Şems ve Rumi 'yi sonra Nasrettin Hoca'yı hatırlatıyor. Ama bu koca şehrin heryerini 3 günde gezmek mümkün değil. Bizde Mevlana'nın dönencesine kapılınca Nasrettin Hoca başka bahara kaldı.

MEVLANA MÜZESİ Öncelikle Konya'ya giden herkes gibi bizde Mevlana Müzesi ve Türbesinde aldık soluğu, bir kısmı tadilatta olduğundan belli bir bölümü gezilebiliyor. Burda ilgimi çeken en önemli şey Rumi'nin türbesi olmasıydı, böyle alçakgönüllü birinin bunu istemeyeceğini düşünmüşüm demekki, yapılışını öğrenince haklı çıktım diyebilirim. Babası öldüğünde türbe yapılmasına izin vermemiş ve gökkubbe türbemizdir demiş ama kendi öldüğünde oğlu ısrarlara yenik düşüp türbeyi yaptırmış. Babası ve oğulları ile birlikte bir türbe topluluğu bulunuyor burada. İçeride çekim yapmak yasak gördüklerimiz sadece bize kar kaldı. Kuranlar, mesneviler, incecik işlenmiş seccadelerle dolu bir sergi odası bulunuyor. Bahçesinde Şebi- i Aruz havuzu ve Selsebil adı verilen bir çeşme bulunuyor.

ŞEMSİ-İ TEBRİZİ CAMİİ VE TÜRBESİ Sade, küçük ve alçakgönüllü bir cami ve türbe. Tıpkı içinde mezarı bulunduğu varsayılan Şems gibi. Rivayete göre Şems'in doğum tarihi gibi ölüm tarihi ve yeri hatta nedeni de belirsizdir. Ama bu küçük Cami ve Türbe onun hayatta olduğu zamanlarmış gibi sade ve tüm gösterişlerden uzakta onu hatırlatıyor.

KARATAY MÜZESİ Çini Eserler Müzesi

SIRÇALI MEDRESE Mezar Anıtları Müzesi

İNCE MİNARE MEDRESE Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemine ait Taş ve Ahşap Eserler Müzesi

ARKEOLOJİ MÜZESİ Demir (Frig, Urartu,), Klasik, Helenistlik, Roma ve Bizans çağlarına ait eserler sergilenmekte.



ETNOGRAFYA MÜZESİ Birbirinden güzel oyalar, kıyafetler , yatak örtüleri, halılar, takı ve mutfak gereçlerinden örnekler bulunuyor.


KURTULUŞ SAVAŞI ŞEHİTLİĞİ Geçen yıl yapılan bu şehitlik içinde, savaştan önceki yaşam , savaş sırasında olanlar ve Cumhuriyet dönemine ait canlandırmalar yapılmış. Fotoğrafta göründüğü gibi çok şirin bir müze. Müze girişindeki cam bölmelerde şehitlerimizin isimleri yazıyor. Mevlana Kültür Merkezi yolu üzerinde bulunuyor. Unutmadan belirteyim her cumartesi akşamı Mevlana Kültür Merkezinde Sema Ayinleri yapılmakta. Görülmesi gereken bir tören.


ALAEDDİN tepesi üzerinde bulunan ALAEDDİN CAMİİ: Anadolu Selçuklu Devri Konya'nın en büyük ve en eski camiisi olan Alaeddin Camisi'nin Minberi abanoz ağacından birbirine geçirilerek yapılmış bir şaheser.

İPLİKÇİ CAMİİ İplikçiler çarşısında olduğu için bu ismi almış, Alaeddin Caddesi üzerinde bulunmakta.


SAHİP ATA CAMİİ ve MÜZESİ Anadolu Selçuklu Devleti Vezirlerinden Sahip Ata tarafından yapılmış. İçerisi çok güzel restore edilmiş, gelen ziyaretçiler için bir anı defteri bile var.

SELİMİYE CAMİİ Mevlana Dergahı yanında bulunuyor.


AZİZİYE CAMİİ Çarşının tam ortasında, güvercinlerin dolup taştığı minareleriyle ilgi çeken bir camii.

ŞERAFETTİN CAMİİ Hükümet Konağı yakınında bulunuyor.

KULE PLAZA Bu modern yapıyı görmek neden gerekiyor? Çünkü 41. katında bir lokanta ve 2 TL ödeyerek görebileceğiniz 365 derecelik bir Konya manzarası mevcut.



MERAM ve Mesire Yeri, bildiğimiz mesire yerleri gibi güzel ve cıvıl cıvıl ,beni burada şaşırtan şey ise Meram'ın tamamının modern köşklerle çevrili bir tatil kasabası havasında olmasıydı. Çok şık evlerle donanmış bu yer, hem mis gibi yeşilliğe bezenmiş hem de modern bir yaşam alanı haline getirilmiş.


SİLLE ilçesi ve AYA-ELENA Kilisesi
Sille Erken Hıristiyanlık dönemin önemli bir merkezi. Dünyada kurulan ilk manastırlar arasında olan Ak Manastır ve bir çoğu kayalardan oyularak yapılmış. Aya Elana Kilisesi tadilatta olduğu için içini göremedik malesef ama bu güzel yeri gezmek çok hoştu. Taş evlerin bir kısmı lokantaya dönüştürülmüş. İnsanları çok sıcak kanlı, hatta muhtarı bize tanıtımla ilgili kitaplar bile verdi. Bu kitaplardan biri Sille'de giyim kuşam hakkında yapılmış araştırmalara ait. Benim için çok güzel bir hediye oldu. Burada birde mum atölyesi var, her yerde olduğu gibi hediye almak için Çin malı olmayan şeyleri aramaktan yoruluyoruz , ne güzel ki bu küçük atölyede el yapımı mumlar bulmak mümkün. Ama neden Mevlana figürü hiç yok diye sitem de ediyoruz tabi. Bunun üzerine sahibi bir örnek gösterdi yakında üretmeye karar verdikleri çok güzel Mevlana 'nın ve Türbeninde göründüğü bir mum tasarımı. Bizden sonra gidenler alabilsin bari.

MEKE GÖLÜ Konya'nın Karapınar ilçesinde bulunan , şu fotoğraflarda gördüğüm Türkiye'nin nazar boncuğu denilen Meke Gölü kaybolmaya başlamış. Suyun büyük kısmı çekilmekte olduğundan görebildiğimiz çölleşmekte olan bir göl havzası oldu. Burdan çıkıp yolun karşı tarfındaki Acı Göl'ü de görebilirsiniz.


Konya 'ya gidip etli ekmek yemeden olmaz. Ama nerde yemek lazım? Benim tadı damağımda kalanlar ki bizimde tavsiye üzerine gittiğimiz Havzan Etli Ekmek Salonu (Emniyet Müdürlüğü karşısında)'nda yediğimiz etli ekmekler çok güzeldi. Ayrıca Mevlana Dergahı yanında bulunan Gülbahçesi Konya Mutfağı'nda hem etli ekmek hemde Konya'ya özgü leziz bamya çorbası içebilirsiniz. Tatlı olarak tavsiye edebileceğim Sacarası tatlısı heryerde bulunmuyor ama Mevlana yanında Tavusbaba Lokantası'nda yiyebilirsiniz.

1 yorum:

Dışavurum dedi ki...

Saadet okuması pek keyifliydi, bu haftasonu gezip gördükten sonra paylaşmak için sabırsızlanıyorum ben de!